Ana içeriğe atla

Bomontimutfak 1. yılını Blogger Sayfasıyla kutluyor..

Instagram ve Facebook sayfalarımızdan yaptığım yemekleri, birlikte yol aldıklarımızı, yediğimizi- içtiğimizi, gezdiğimizi-gördüğümüzü, ilginç bulduğumuz konuları, etkinliklerimizi, işbirliklerimizi; kısaca hayatı sizlerle farklı hesaplardan mümkün olduğunca fazla içerikle paylaşmaya devam ediyorum.


Bomontimutfak bu yıl Nisan ayında 1 yaşını dolduran bir bebek oldu. Medya'dan Yeme-İçme sektörüne, Gazetecilikten Gastronomiye uzanan bir hikaye benim ve dolayısıyla Bomontimutfak'ın hikayesi. Bomontimutfak 2009 yılının son günlerinde taşındığım semtin adından evimin mutfağına verdiğim isim aslında. Bu mutfakta acı tatlı anılar, paylaşılan lezzetler, aromalar ve keyifle ağırladığım misafirlerin bir bütünü Bomontimutfak aslında. Ve çok fazla dağılmadan 2013'te gazetecilik mesleğimi mutfakla birleştirme projesinin bir ürünü.





Mutfak fiziksel olarak 2016'nın Nisan ayında bir yıllık bir projenin sonunda kapılarını açtı. O günden bu yana: ilgiyle takip ettiğimiz ünlü isimler, çocukluk ve gençlik yıllarımızın kahramanları, medyadan meslektaşlarım, iş arkadaşlarım, mutfak sektörünün duayenleri, ustalarım, cheflerim, takipçilerimiz, blogger arkadaşlarımız ve yerli yabancı bir çok mutfak gönüllüsünü ağırladık. Bu süre içersinde hep yanımızda olan ve desteğini esirgemeyen birçok marka ve kişiyle birlikte yürüdük. Herkese teşekkürler.

Bugün birinci yılımızı kutladığımız bugün: Blog sayfamızla sizlere bir kez daha merhaba diyoruz. Umarım bu sayfalardan da sizlerle hayatı en güzel ve keyifli şekilde paylaşabiliriz. Herkese tekrar Merhaba!.

Sevgi ve Saygılarımla.

Özgür Aşcıoğlu
Instagram:
@ozgurgurme
@bomontimutfak

Bumerang - Yazarkafe

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Paris Yoksa Bükreş Alıyım..

Uzun zamandır aklımda kısa tatiller için komşu ülkelere gitme planları öne çıkıyor.. Son yıllarda ilk fırsatta uzaklar ya da bilmem kaçıncı kez gideceğim, bildiğim bir ülke yerine, görmediğim yakın ülkeler ve komşuları görmek istiyorum.  19 Mayıs haftasonuna denk gelen Romanya gezisi de bunlardan biriydi. Aslında Balkanlar'a bir süre daha zaman ayıracak gibi de hissettim kendimi Bükreş'te geçen 4 günün sonunda. Kendi işini yaptığın zaman resmi tatillere, bayramlara, yıllık izin limitlerine ve çoğu zaman haftaiçi-haftasonu ayrımına bile girmediğin için takvime bakıp o günlere denk gelen görüşme, toplantı, etkinlik var mı göz atmak gerekiyor o kadar. E, 15 yıl kadar fulltime çalıştıktan sonra hayatta en azından bu lüksü kendime hediye etmiş olayım.  Gelelim Doğu'nun Paris'i denilen Bükreş gezisine. Çocukluk yıllarımdan Romanya'yla ilgili takip edebildiğim anıların başında: Devlet başkanı Çavuşesku'nun eşiyle birlikte kurşuna dizilerek idam edilmes